bu Simplon expresi de ne ola ki? orient expres'e uygun gördükleri orijinal bi alternatif isim mi?
yoksa, A.C.'nin trende geçen başka bi romanı mı?
Okuyan var mı?

Orient Ekspresinin farklı bir çevirisi sadece..

Ben iki ayrı çevirisini de okudum bu biraz daha eski ve bazı eksikler var gibi. Va-nu'nun çevirisi yanlış hatırlamıyorsam. Arkasında da Jack London'un Cellatlar adlı kitabı var.

Gerçekten okunması gereken bir kitap. O senelerin havasını soluyor insan. Bazı açıkları veriyorsa da bazen, Poirot biraz fazla tahmin ediyorsa da, sonunda insan şaşırıyor ve kitaptan tatmin oluyor. Özellikle İstanbul'da geçen kısım çok zevkli. Ben filmini de bir kaç defa seyrettim ve kitaptan yine de çok zevk aldım. Bence Christie'ye başlamak için iyi bir roman, ama onu sevmiyorsanız bırakın dokunmayın. Çünkü tam bir Christie. Tavsiye ederim.

A.Christie'nin bu farklılıkta bir kaç kitabı daha var.Sıradan değil.Sizi sürekli meraklandırıyor,katili bulmanızı engellemek istiyormuş gibi.
Kitabın içinde Türkiye motifleri de var.Gülek Boğazı'ndan Haydartpaşa Garına dek.
Okuyun.

Kraliçenin en güzel kitaplarından biri bence. Okumanızı şiddetle tavsiye ediyorum.

The Who's Who in the Whodunnit!
Bu romandan uyarlanan filmin alt başlığı bu. Aslında roman, tipik bir whodunnit olmaktan epey uzak. Epey sıradışı bir örnek olduğu rahatlıkla söylenebilir.
Ama kesinlikle çok özgün bir roman. Romanı, daha çok da filmi sevme sebebim bu özgünlüğü. Kesinlikle serbestçe, keyifle yazılmış, keyifle de okunuyor/izleniyor.

Tutarsızlıklar
- 12 kişi bir adamı öldürmeye karar verse, son tercihleri bir tren olurdu sanırım. Hele de sekreter de suç ortağı ise, çok daha kolay şekilde olabilirdi bu. Nihayet maktul ile alakaları kolaylıkla ortaya çıkarılabilirdi.
- Bunu planlamış olsalar bile, Poirot'nun trende olması ile iptal etmeleri çok daha doğal olurdu. Ratchett Poirot'yu tanımıştı ve sekreterine bahsetmemiş olması için bir sebep yok..
- Özellikle İtalyan Dedektifin, Poirot'yu yanlış yönlendirme fırsatı vardı. Yabancı kimsenin geçmediğini söyleyerek aksi yönde davrandı.
- Tek kurtuluşları katilin tren dışından biri olduğu izlenimi yaratmak iken, Poirot'nun valizine kırmızı kimonoyu koyarak meydan okumaları çok anlamsız.
- MacQueen neden cinayeti duyunca "Demek sonunda yaptılar" dedi?

Ahlaki Tutum
Romanın özgün olduğu tek konu katillerin çokluğu değil, aynı zamanda Poirot'nun bir cinayeti gururla örtbas etmesi. Sevgili chiel yorumunda ilk bu noktayı vurgulamış. Gerçekten de romanın en önemli olayı bu..

Romanın önermesi, insanların hukukundan daha üstün bir hukuk olduğu yönünde. İnsanların hukukunun yetersiz kaldığı böylesi bir durumda, bir suçun mağdurları kendi intikamlarını alarak bir ilahi adaletin sözcüsü oluyorlar..

Poirot'nun Otoritesi
Katil zanlıları Poirot'nun sorgularını çekinmeden kabul ederler. Aslında Poirot'nun hiçbir resmi yetkisi olmadığı gibi, bu sorguları kabul etmek de suçluların işine gelmez.
Romanın sonunda Poirot aynı zamanda ahlaki bir otorite olarak, cinayete göz yumulmasına ortak olur.

Güzel bir kitap. Sürpriz bir sonla bitiyor.Düşününce başka şekilde de bitemezdi diyorsunuz ama okurken bu sonla biteceği aklınıza gelmiyor.Tavsiye ederim okuyun.

Agatha Christie'nin tüm kitapları arasında atlanmaması gereken bir roman. Christie'nin en şaşırtıcı ve yaratıcı kurgularından birisi. Christie'nin ne sürprizler örebileceğine iyi bir örnek.

Ünlü Şark Expresi kar yüzünden dağlarda sıkışıp kalır ve Poirot
2un da dahil olduğu yolcu listesi bir gecede ani bir eksilmeye uğrar.Cinayetle ilgili soruşturmanın sorumluluğunu alan Poirot personel dahil herkesi sorgulamaya başlar.Sorgu süreci tipik bir Christie tarzı olsa da finali ve bir cinayet karşısında gösterilen tepki nedeniyle diğerlerine fark atan bir öykü.Mutlaka okunması gereken Agatha Christie'lerden.

Polisiyenin kraliçesinden muhteşem bir eser.Kitabın sonunda çok şaşırdım doğrusu.Harika kurgu,şaşırtıcı son.İnsanın hayal gücünün sınırlarını oldukça zorluyor.Poirot cinayeti iki farklı yolla çözüyor.Roman boyunca İstanbul adıyla sıksık karşılaşıyorsunuz.Mutlaka okunması gereken bir kitap.

Başarılı ve sarsıcı bir kitap olduğuna ben de katılıyorum. Sonu da fazlasıyla sürpriz. Zaten sonu öyle bitmese herşey yarım kalacaktı. Fakat buna rağmen yine de öyle bir sonu kimse tahmin edemiyor galiba. Poirot´nun herşeyi bilmesi ve olayı şıppadık çözmesi biraz abartı ama o da kitabın tadı tabii.Filmi de son derece başarılı,zevkle izledim.İstanbul da filmin başında epey görünmekte...

prensesin en ünlü hikayelerinden biri olmakla birlikte sıradan insanların bazen naslı bir katile dönüştüğünü ustaca bizlere aktaran kitap mutlaka okunmalıdır

A. Christie severlerin mutlaka okuması gereken bir kitap. Çarpıcı bir kitap ve çarpıcı bir son.

belki bu kitapla alakalı olmayacak ama kısaca korkunun tarifini yapmak istedim.farzedin ki futbolcusunuz ve forvetsiniz.maç günü geldişhoca kadroyu açıklayacak.başladı 1 ali 2 veli 3 rüstem 4.. 5..6..7 şu 8 bu 9 o 10 seyfi.eyvah 10 numaraya kadar saydı kadroda yoksunuz.işte tam 11 numarayı sayacakken (10 numarayla 11 numara arasındaki zaman dilimi)hissettiğiniz duygudur bence korku.adrenalinsiz korku düşünülemez.çok heveslenmeme rağmen de bu kitabın baş 2 sayfası hariç okuyamadığımdan(üşengeçlik ve uyuzluktan)çok üzgünüm.