Burada da Poirot Filler de Hatırlar da olduğu gibi yıllar önce işlenmiş bir cinayeti araştırmaya başlıyor. Filler de Hatırlar kadar sıkıcı değil. Christie yine bir çocuk şiirinden ilham almış.
Christie,arada sırada kitaplarda diğer cinayet olaylarına atıfta bulunmayı yada bir şekilde kitaplar arasında benzerlikler kurmayı seviyor sanırım.Daha önce işlenmiş cinayet fikri filler de hatırlarda mevcut yada çocuk şiiri on küçük zenci ve fare kapanı ile ilişkilendirilebilir.Bu kitapsa filler de hatırlar kadar ağır giden veya on küçük zenci kadar kapsamlı ve farklı bir öykü olmasa da rahatça okunabilen düzeyde.
Poirot Cold Case dizisinden bir bölümüne düşmüş gibi. Hikayenin işleyişi aynı dizininki gibi olmuş. Genç bir kız geliyor, eski bir mektup getiriyor, annemi araştırın diyor. Poirot da 16 yıl önceki olayı çözebilmek için dönemin ilgilileri ile görüşmeye gidiyor.
Kitapta Agatha Christie'nin alıştığımız - ve sevdiğimiz - "şablon" sistemi epey dikkat çekici bir şekilde. Beş şüpheli "Beş Küçük Domuz" isimli çocuk tekerlemesi ile özdeşleştiriliyor. Özellikle beşinci domuzun - Gönül Suveren'in çevirisi ile :) - "vi-vi-vi" diye ağlaması bana bizim beş parmak tekerlemesini hatırlattı. Hani küçük parmak "hani bana hani bana demiş" ya... Önce beş kişinin her birisiyle tekerleme sırasıyla görüşülüyor. Sonra beş kişinin her birisinin yazdıkları tekerleme sırasıyla okunuyor. Sonra Poirot beş kişinin her birisine - elbette yine tekerleme sırasına uygun olarak - birer soru soruyor. Şablona uygunluk kitapta o kadar önemli bir hale geliyor ki; Poirot'nun kendisi bile sonuncu şüpheliye soracak bir sorusu olmamasına rağmen yine de kuralı bozmamış olmak için bir soru bulup sorması gerektiğini düşünüyor.
Katili bildim sandım, ama şaşırtmaca kısmını bilmişim, asıl katili bilememişim. Şaşırmışım yani. :)
En sevdiklerim arasına giremediyse de beğendiğim bir Christie oldu.
7/10 diyeceğim.