Yazan: Bekir Karaoğlu
- December 19, 2018 12:33
Kategori:
Bekir Karaoğlu Yazıları
John Le Carre'nin her romanında dünyanın başka bir yerindeki conflict'i alıyor, zamanın politik dinamikleri için hikayeleştiriyor. O bu işin büyük üstadı. O kadar ve o kadar iyi ki; kitap diğerlerinden azıcık daha az iyi olursa, Le Carre'ye yakıştıramıyoruz. Okuyucu beklentisi çok yüksek. Çıtayı kendisi yükseltti.
Salvo ne beyaz ne de siyah bir karakter. Kapaktaki zebra onu sembolize ediyor. Salvo ne İngiliz ne de Afrikalı. Le Carre'nin pek çok karakteri gibi o da arada kalmış, özünde iyi olmaya çalışan bir karakter.
Bu sefer Doğu Kongo'ydayız. Kongo'nun politikasındaki ipleri çekmeye çalışan Anglo-saksonlar, Afrika ülkelerindeki darbeler... Konu çok iyi. Ama her nedense öykü diğer Le Carre öyküleri gibi içine çekmedi, sarmadı beni. Her Le Carre kitabını bitirdikten sonra 'vay anasını arkadaş!!!' derken, bu kitapta diyemedim. :( Hatta sonundaki ince espriye de vakıf olamadım dersem yeridir.