SS Üsteğemeni ve askeri soruşturmacı olan kahramanımız Heinrich Hoffmann, 1943 yılı yazında savaşla parçalanmış Beyaz Rusya’nın ölüm tarlalarındaki bir kasaba ahırında öldürülmüş ve vücutları kesilmiş haldeki Alman generalinin ve karısının katilini bulmakla görevlendirilir. Olayın tek tanığı konuşmakta zorlanan, dehşete düşmüş altı yaşında bir kız çocuğudur. Heinrich gerçeğin peşine düştükçe, yakılmış köylerden, toplu mezarlardan ve savaşın harabeye çevirdiği topraklardan geçen bir yolculuğa çıkar.
Bir cinayet soruşturması olarak başlayan roman, Alman birlikleri içindeki yozlaşma, sivillere uygulanan kitle şiddeti, ideolojik fanatizm ve insanların aşırı koşullar altındaki ahlaki çöküntüsü üzerine bir anlatıya dönüşüyor. İnsanın içini acıtacak gerçekler, melodrama kaçmadan en yalın ve gerçek haliyle bize sunuluyor. Savaşın karanlık köşelerini sorgulayan, unutulması zor bir anlatı.