J. D. Carr'dan bir kapalı-oda polisiyesinden çok thriller öğelerini barındıran bir kitap. Dr. Fell veya Sir H. Merrivale gibi tanınmış seri kahramanları yok. Cinayetin kim tarafından, nasıl işlenildiğinden çok genç avukat kahramanlarımızın aşk hayatları ön plana çıkarılmış. Klasik bir şekilde kitabın sonunda katili ve cinayetin işleniş şeklini öğreniyoruz ama bu aşamaya gelinceye kadar okuyucuda -en azından bende- heyecan sönmüştür çoktan..
Kitabı biraz önce bitirdim.Diğer Carter Dickson romanları kadar olmasa da kendini okutan bir roman.
Akbaba Dünya Romanlarının 8. olarak 1965 de Gülten Suveren çevirisi olarak çıkmış.
Yazarın Türkçeye çevrilmiş en yeni tarihli(1956 da yazdığı) kitabı.(anlayabildinizmi bilmem)
OLAY
SİSLİ LONDRA SOKAKLARINDA GEÇİYOR.
Üç ortaklı bir avukatlık bürosuna olaylar gelişiyor.Büronun üç ortağından biri Hugh Prentice, diğeri en büyük ortak amcası Charles Grandison Prentice ve üçüncü ortak Hugh'un arkadaşı ve kızkardeşinin nişanlısı James Vaughan.
Birgün akşam üzeri Hugh,nişanlısı Helen ile kendi odasında birlikte ve James Vaughan'da büroda odasında iken garip kılıklı,cüce, fesli bir adam Hugh'un odasına geliyor.Kardeşinin başının belada olduğunu söylüyor.Helen Hugh'u müşterisi ile başbaşa bırakıp çıkıyor.Hugh'un Avukat Patrick Butler'le randevusu olduğundan adama yarım saat büroda beklemesini söylüyor.Ortağı JamesVaughan'a da durumu anlatıp çıkmak isterken kendi odasında adam bıçaklanarak öldürülüyor.Adam öldürüldüğünde büroda üçünden başka kimse yok.İki ortak da birbirinin yanında.Cinayeti kim, nasıl işledi?.
Olaylar bundansonra gelişiyor.