Polisiye edebiyatının kraliçesi, bundan 120 yıl önce, Devon'da doğdu. Kafasında hiç mi hiç yazar olmak gibi bir düşünce yokken, kız kardeşi Madge ile bir iddialaşma sonucu detektif hikayeleri yazmaya başladı. İlk romanı, Styles'teki Esrarengiz Vaka altı yayıncı tarafından geri çevrilip ancak 5 yıl sonra basıldı. İki milyardan fazla satan kitapları, İncil ve Shakespeare'den hemen sonra geliyor.
Agatha Christie'nin doğum günü nedeniyle, arama motoru Google da ana sayfasını değiştirdi. Yerde yatan bir cesedin başına toplanmış kişiler olarak resmedilen harflerde, en baştaki G'de Poirot'u görüyoruz.
Büyük bir insan.
Ufuk açan, vizyon esinleyen, gri hücreleri formda tutan, yorgun ve huzursuz zihinlere sığınacak sıcak şömine köşeleri sunan, fikir zengini olağanüstü kişilik. Pek çok gencimiz okuma alışkanlığını sayesinde kazanmış ve kazanmaktadır. İyi ki doğmuştur kendileri.
Val MacDermid bir kitabının önsözünde anneannesine teşekkür ediyordu, onu Agatha Christie kitaplarıyla tanıştırdığı için. Gerçekten Dame Agatha olmasaydı polisiye edebiyatı böyle muhteşem olmazdı.
120 yıl anısına, en sevdigim 7 kitabını sizlere öneriyorum (bazılarının Türkçe isimlerini bilmiyorum):
1. Roger Ackroyd
2. On Küçük Zenci
3. 4.50 from Paddington (diger adı What Mrs. McGillicuddy Saw!)
4. Şark Ekspresinde Cinayet
5. They Came to Baghdad
6. The Mirror Crack'd from Side to Side
7. Death on the Nile
Muhteşem kitaplara imza atan, bana en zor gecelerimde yarenlik eden; kim ne derse desin, polisiyenin kraliçesinin doğum günü kutlu olsun.