Şaire Nigâr Hanımın düşürdüğü tarihten 21 Aralık 1899'da doğduğu anlaşılan Vedat Örfi, 23 Aralık 1906 doğumlu olan Piraye'yle, İstanbul işgal altındayken, Bursa'ya halasının evine konuk gittiğinde karşılaşmış, hızla gelişen bir aşk sonunda, daha eli ekmek tutmadan, kendisini çok seven, bir dediğini iki etmeyen babası Mehmet Ali Paşa'ya güvenerek evlenmişti. Bu evlilikten doğan çocukları Mehmet Fuat 16 Subat 1926'da, İstanbul'un Erenköy semtinde, Ethem Efendi Caddesi üstündeki Mehmet Ali Paşa köşkünde dünyaya geldi. Doğduğunda babası Vedat Örfi Bengü Paris'teydi. Piraye ikinci çocuğuna gebe kalınca, Vedat Örfi bu kez piyanistliğe karar verip, bir kemancı, bir de kadın sarkıcı ile üçlü bir grup oluşturarak Paris'e, alaturka konserler vermeye gitti. Bir çırpıda çok para kazanmak, çocuklarına "iyi bir gelecek" hazırlamak amacında olduğunu söylüyordu. Gözü hep yükseklerdeydi. Geçimini saglamayı değil de, bayağı varlıklı bir insan olmayı özlüyordu. Gebe karısını, iki yaşını süren kızını baba evinde bırakıp Paris'e doğru "sonu belirsiz" bir serüvene atılmıştı. Önce Fransa'dan geldi mektuplar, kartlar; derken Mısır'dan... Günler, aylar, yıllar geçmeye basladı... Vedat Örfi Paris'te alaturka konserlerden bir çırpıda çok para kazanamadığını görünce sinema alanına sapmış, birkaç filmde oyunculuk etmiş, yönetmenlik konusunda bilgiler edinmiş, sonra da orada öğrendikleriyle, daha sinemasını yeni yeni kurmaya çalışan varlıklı bir Ortadoğu ülkesinde iyi bir konuma gelebileceğini düşünerek Mısır'a geçmişti. Kadıköy'de, işgal altındaki İstanbul'dan kaçıp Bursa'ya sığındıklarında ailece tanıştıkları dostlarını da içeren bir çevreleri vardı. Piraye'nin 1930'da önce Samiye'yle, sonra Nâzım Hikmet'le tanışması o çevrede oldu. Piraye bir türlü yurda dönmeyen Vedat Örfi'den ancak 13 Eylül 1932'de ayrılabildi. 1934'ten sonra Vedat Örfi Bengü'nün Mısır'da Türk sinemasının ilk örneklerini vermesi, bizde de melodramın yerleşmesinde etkili olmuştur. Türk sinema izleyicisinin beğenisi melodrama dönük oldugundan, yönetmenler de hızla Mısır filmlerinin uyarlamalarını çekmeye baslamışlardır. Vedat Örfi Bengü için "Mısır Sinemasını Kuran Türk!" denilmektedir. Mısır'da çevrilen ilk uzun metrajli filmi Vedat Örfi Bengü gerçekleştirmişti. Bengü'nün Mısır'da çevirdiği filmler hakkında çok az şey bilinmektedir. 1948 yılında ülkemiz yönetmenlerince 18 film çekildi ve beşinin yönetmenliğini Vedat Örfi Bengü yaptı. 1950 yılında çekilen 22 film içinde sayı olarak ağırlık gene eski kuşaktan Vedat Örfi Bengü'dedir. Çünkü, Mısır sinemasının Türkiye'deki mirasçısı Bengü, 7 film birden yönetmiştir. Ama Bengü de tiyatro ağırlıklı yönetmenler gibi Türk sinemasında son dönemini yaşamaktadır. Vedat Örfi Bengü, Türk sinemasının ve musikisinin tanınmış şahsiyetlerindendir. Avrupa ve Mısır'da uzun yıllar kalmış, yabancı memleketlerde filmler çekmiş ilk Türk film rejisörüdür. Vedat Örfi, yazar-eleştirmen Memet Fuat'ın babası ve Nazım Hikmet'in eşlerinden Piraye Hanım'ın ilk kocasıdır. 1923'de Fransa'ya giderek Paris'te muhtelif filmlerde çalıştıktan sonra bir ara Mısır'a da gitti, orada yerli filmciliği kurdu. Fransa'da dokuz, Mısır'da oniki, Türkiye'de de dokuz filmin rejisörlüğünü yapan Vedat Örfi, bir çok film senaryoları hazırladı. 25 Mayıs 1953'de İstanbul'da öldü.
Kaynak: http://haydut.cmpe.boun.edu.tr/eng101/HTML/SPRING2004/ sinema/yonetmen/Vedat%20Orfi%20Beng%C3%BC/index.html