Serbest dalış şampiyonu olan katil artık hapistedir gazetecinin onunla kurduğu ilişkiden sonra ona verdiği ipuçları ile cinayetleri nasıl işlediğini yavaş yavaş öğreniyorsunuz. Cesetlere harcadığı emek yabana atılır gibi değil. Heyecanın hiç bitmediği bir kitap.Mutlaka okunmalı.
gerçekten kitap insanı başından itibaren içine alıyo ve bi heyecan kasırgası olarak devam ediyo biraz abartı olsada okunmayı hakeden iyi bir eder
Leyleklerin Uçuşu bizi nasıl ülkeler arasında yolculuğa çıkardıysa, Siyah Kan da bunu yapan bir Grange romanı.
Uzak Doğu'ya bir seyahat yapacak ve buraların iyisini de kötüsünü de göreceksiniz.
Tüm kitaplarını beğeniyorum Grange'nin. Siyah Kan da bunlardan biri. Ama hepsi iyi olan bu kitapları sıralayacak olsam, Siyah Kan en sonda olurdu. Siyah Kan güzel, ama diğerleri daha güzel. :D
Ayrıca sonu da biraz abartılı olmuş.
Grange'in diğer romanlarındaki gibi bir kurgu izlenmiş genel olarak fakat bu biraz daha kanlısı ve işin kötüsünün bu olduğunu düşünürken zorlama finaliyle karşılaşıyosunuz.Kuala Lumpur,Kamboçya,Tayland gibi egzotik yerlerde geçtiği düşünülse de o yerlerden herhangi bir egzotik tad almayı beklemeyin.Yazarın takipçilerinin alışkanlık gereği edinebileceği bir kitap bana kalırsa
İdama mahkum edileceği kesin olan sıradışı bir seri katilin iç dünyasına ulaşabilmek için,kendini bir kadın olarak tanıtan ve yazışan gazeticinin öyküsü.Katil,kaçarak mektup arkadaşına ulaşmaya çalışmakta gecikmeyecektir.
Bu denli zeki ve bedenini disipline etmiş olan seri katilin,sıradan-handiyse-komik ölümünü okuyunca;artık GRANGE okumamaya karar vermiştim ki,bir baktım,Hazretin Türkçeye çevrilen tüm kitaplarını okumuşum.
Kitaptan aklımda kalan en belirgin zöellik kan kan kan.
Şekli,oksijensiz bir ortamda aldığı renk,akışkanlığı vs.
Dolayısıyla yine kendi adıma söylüyorum biraz zor okumuştum.
Bu yüzden midesi hassas olanlar uzak dursun dedim.
Kitabın adından da anlaşılacağı üzere öykü kan üzerine kurulu, kan çizgisini ve onun ardındaki dehşeti takip eden gazeteci bir kahramanımız var, bir seri katilin kafasının içine girebilmeyi, eylemlerinin nedenini öğrenmeyi saplantı haline getirmiş bir kahraman.
Kitap fena değildi ama sonu gerçekten çok saçmaydı, bu kadar mı zorlanır insan bağlamakta bir öyküyü?Yine de tavsiye ederim, Grange hayranları aradıklarını fazlasıyla bulacaklar.
Kitap ilk çıktığında afişini gördüğümde okurken duyacağım heyecandan emin olarak aynı heyecanı duymuştum yüreğimde. Kendi gibi fiyatı da ´özel´ olan kitabı alıp okuyabilmek aylar sonrasına nasip oldu. Heyecanın ve gerilimin hiç dinmediği bir kitap. Grange yine farklı olduğunu gözler önüne seriyor. Katilin adeta bir sanatçı gibi cesetleri işlemesi, üzerlerine titremesi ve onca emeği yabana atılır gibi değil. Cinayetler tam bir ritüel havasında. Daha da güzel olanı bu ritüelin parçalarını sayfaları devirirken yavaş yavaş öğreniyor olmamız. Kitabın 350. sayfasından sonrasını (gece karanlığında okumak için geceye kadar sabrettim) nefesimi tutarak kalbim doludizgin atarak okudum. Fakat en sonu beni sukutu hayale uğrattı doğrusu. Pek çok film de aynı son var malesef. Kitabın yarısında gazeteci ritüeli çözdüğünde kitabın gerisinde bizi ve gazeteciyi bekleyen olayları tahmin etmiştim fakat yazarın bu denli klasikleşeceğini tahmin edememiştim. Hep daha farklı bir sürpriz bekliyordum yazardan; zira böyle bir sonu ben bile okurken öngörmüştüm. Bana işaretler filmini hatırlattı o filmde de yıllardır böyle bir film izlememiştim diye düşünürken finali herşeyi boş etmişti bir anda. Hüsran olan sonu -benim için tabii- dışında mükemmel bir kitap. Okumayı yeniden sevdiriyor kitaplara daha çok bağlıyor. Bir tespitim de yazarlar Hannibal´dan daha sapık bir katil yazmak konusunda yarış içindeler. Kötü Ruh'ta olduğu gibi bu kitapta da hissediliyor bu duruş bence. Fakat Hannibal Lecter yüzyılın katili, katillerin şahı, onun eline kimse su dökemez -Jaques Reverdi çırağı olabilir ama-. Kitabın adı Kara Kan olsaydı keşke; bence karanın taşıdığı gerçek ve yan anlamlar katilin sevdasının rengine daha çok uyardı. Böyle kitaplar okumak insana heyecan veriyor gerçekten. Bir de fiyatlar bu denli yüksek olmasa da aynı paraya daha çok alıp daha çok okuyabilsek keşke. Beklenen bir kitabı alıp okuyabilmek bir okura aylara mal oluyor. Hatta beğendiğim bir kitabı almaya güç getirene kadar bazen baskısı tükeniyor. Yayınevlerini biraz daha insafa davet ediyorum buradan.
grange serisinin en müthiş kitabı,en çok hayran kaldığım kitap,mutlaka okunmalı...