Flamanların Evinde(Le Commissaire Maigret Chez Les Flamands (1932))Maigret Givet garında trenden indiğinde gördüğü ilk kişi, kompartımanın tam karşısında duran Anna Peeters oldu.
Genç kız sanki onun tam da peronun...(devamı)
Cardinaud'nun bir Haftası(Le Fils Cardinaud)Bir mantar tıpa suda nasıl sürüklenirse, o da öyle sürükleniyordu. Vücudu dimdik, başı yukarıda karşıya bakıyor ve gördüğü şeyler işittikleriyle, h...(devamı)
Maigret ve İhtiyarlar(Maigret et les Vieillards)İnsanın hayatında ancak iki üç kez yaşayabileceği, çocukluk anılarının tadını, ışığını, kokusunu taşıyan o olağanüstü mayıs aylarından biriydi. Mai...(devamı)
Venedik Treni(Le Train de Venise)Neden görüntünün tam ortasında kızı bulunuyordu? Bu onu biraz rahatsız ediyordu, daha doğrusu bunu sonradan, tren hareket edince düşündü. Hem bu, g...(devamı)
Kedi(Le Chat)Gazeteyi elinden bırakmıştı; gazete önce kat yerinden açılıp dizlerinin üstüne yayılmış, sonra yavaşça kayıp cilalı parkeye düşmüştü. Zaman zaman g...(devamı)
Ormandaki Deli(Le Fou de Bergerac)Tesadüf üstüne tesadüf! Bir gün öncesine kadar Maigret seyahate çıkacağından habersizdi. Halbuki, Paris'in onu bunaltmaya başladığı bir mevsim gelm...(devamı)
Siyah Dalya(The Black Dahlia (1987))15 Ocak 1947’de, güzel, genç bir kadının işkence ve tecavüz edilmiş cesedi, boş bir arsada bulunur. Kurban, Siyah Dahlia olarak manşetlere taşınır ...(devamı)
Kaçak(L'evade (Fr), The Disintegration of J.P.G. (İng))Yeni bir kimlikle, yeni ve düzenli bir yaşam süren eski bir kürek kaçağının karşısına bir gün 'geçmişi', üstelik de kadın kılığında çıkarsa neler o...(devamı)
Kızıl Ölümün Maskesi(The Masque of the Red Death: And Other Tales of Horror (1964))«Kızıl Ölüm» uzun süredir kırıp geçiriyordu kenti. Hiçbir salgın böylesine öldürücü, böylesine korkunç olmamıştı. Totemi, kandı; mührüyse, kanın kı...(devamı)
Karanlık Çökünce Sevgilim(After Dark, My Sweet (1955))"Jim Thompson'u Okuyun, Cehennem'de Bir Tura Çıkın"
(Ön Kapak)
Boksör eskisi William (Kid) Collins, aslında 'iyi huylu, efendi' bir çocuktu. 'Çev...(devamı)
Üç Dul Kavşağı(La Nuit du Carrefour)Maigret yorgun bir iç çekişle sandalyesini, dirseklerini dayamış olduğu masadan uzaklaştırdığında, Cari Andersen'in sorgusu başlayalı tam on yedi s...(devamı)
Hollanda'da Bir Cinayet(Un crime en Hollande (1931))Maigret bir mayıs öğleden sonrası Delfzijl'e geldiğinde, kendisini Hollanda'nın ta kuzey ucundaki bu küçük kasabaya çağıran olay hakkında kaba tasl...(devamı)
Küçük Köpekli Adam(L'Homme au Petit Chien)Acaba Pazar günkü olay ona atfetmeye kalkıştığın öneme sahip mi? Abartmaya kaçmadan, olay bile denemez buna. Sokakta rastgele bir karşılaşma. Paris...(devamı)
Hakimin Evi(La Maison du Juce)-56, 57, 58,... diye sayıyordu Maigret. Aslında saymak istemiyordu. Kendiliğinden oluyordu. Kafasının içi bomboş, gözkapakları taş gibi. 61, 62... ...(devamı)
Maigret Arizona'da(Maigret Chez Le Coroner)-Hey! Siz... Maigret kime seslenildiğini anlayabilmek için, okuldayken sınıfta yaptığı gibi dönüp geriye baktı.
-Evet siz oradaki... İncil'den fır...(devamı)
Katil(L'Assassin)Her günkü yaşamla, alışılmış olaylar ve davranışlarla en tuhaf serüven arasındaki karışım öylesine içtendi ki, Doktor Kupârus, Sneek'te (Hollanda F...(devamı)
Nüfus: 1280(Pop. 1280 (1964))Gölge 5
Jim Thompson'ın hayatı kaymış, ikiye bölünmüş anti-kahramanlarının en çarpıcılarından biridir Nick Corey. Bir Amerikan kasabasında yaşayan...(devamı)
Görünmez Adam(The Invisible Man (1897))Soğuk bir kış günü, kimselerin uğramadığı Iping Kasabasına karlar arasından, sargılar içinde, en ufak bir yeri bile görünmeyen tuhaf bir yabancı çı...(devamı)
Deliler Mezarlığı Bir Başka İki Şehrin Hikayesi(A Graveyard for Lunatics: Another Tale of Two Cities (1990))Bir zamanlar bir şehrin içinde iki şehir vardı. Biri aydınlık, biri karanlıktı. Biri bütün gün hiç durmadan hareket ederdi, öteki hiç kıpırdamazdı....(devamı)