Ölmeyi Bekle(Hope to Die (2001))Matthew Scudder 15
Byrne anahtarını çıkarıp kilide sokuyor. İki adam anahtarın kilitte döndüğünü işitiyor. Oturan adam ayağa kalkıyor, ayaktaki ka...(devamı)
Gönülçelen Hırsız(The Burglar in the Rye (1999))Bernie Rhodenbarr 9
Otelin lobisinin de, yere serili büyük şark işi halının da çok daha iyi günler gördüğü belliydi. Karşı karşıya duran Lawson ti...(devamı)
Kütüphanedeki Hırsız(The Burglar in the Library (1997))Bernie Rhodenbarr 8
Martın ilk Perşembe günü, öğleden sonra saat üçte Barnegat Kitabevi'nin hafta sonu tatiline soktum. Ucuzluk masamı içeri çekti...(devamı)
Kendini Humphrey Bogart Sanan Hırsız(The Burglar Who Thought He Was Bogart (1995))Bernie Rhodenbarr 7
Mayıs'ın son Çarşambası saat onu çeyrek geçe, güzel bir kadını bir taksiye bindirdim ve arkasından bakarak yaşamımdan ya da en...(devamı)
Spinoza Felsefesi Öğrenen Hırsız(The Burglar Who Studied Spinoza (1980))Bernie Rhodenbarr 4
Saat beş buçukta okumakta olduğum kitabı elimden bırakarak müşterileri dükkândan çıkarmaya başladım. Kitabın yazarı Robert B. ...(devamı)
Dolaptaki Hırsız(The Burglar in the Closet (1978))Bernie Rhodenbarr 2
Bayan Henrietta Tyler, 'Gremercy Parkı zalim denizin ortasında bir vaha, şairin bizi uyardığı o oklardan ve sapanlardan kurtul...(devamı)
Polisiye Romanlar Okuyan Hırsız(The Burglar Who Traded Ted Williams (1994))Bernie Rhodenbarr 6
'Fena bir Baskın değil' dedi, 'Doğru dürüst bir de Ateş yoktur sanırım.' İtalikleri duymamıştım. Bunlar sesli vurgulama değil,...(devamı)
Mezartaşları Arasında Gezinti(A Walk Among the Tombstones (1992))Matthew Scudder 10
Mart'ın, son Perşembe günü, sabah on buçuk ile on buçuk ile on bir arasında, Francine Huri kocasına bir süre dışarı çıkacağını ...(devamı)
Cinayet ve Yaratma Zamanı(Time to Murder and Create (1977))Matthew Scudder 2
Birbirini izleyen yedi hafta boyunca her Cuma günü ondan telefon aldım. Orada olmadığım zamanlar bazılarına cevap veremedim. Ama...(devamı)
Tahtalıköye bir Bilet(A Ticket to the Boneyard (1990))Matthew Scudder 8
O yıl şampiyonluk maçlarının oynandığı sıralarda, New York'ta dondurucu bir soğuk dalgasi vardı. Oakland ve Dodgers finaldeydi, ...(devamı)
Tersten Okuyan Kedi(The Cat Who Could Read Backwards (1966))Yirmi yıldır, adıyla dizgicilerin ve düzeltmenlerin kafasını karıştıran Jim Qwilleran, Daily Fluxion'ın yayın yönetmeniyle randevusuna 15 dakika er...(devamı)
Kırmızı Gören Kedi(The Cat Who Saw Red (1986))Jim Qwilleran, Basın Kulübü'nün yemek salonundaki iskemlelerden birine kendini atarcasına bıraktı. Gür bıyıklarının aşağıya doğru kıvrımı yüzündeki...(devamı)
Son Karar(The Final Judgement / Caroline Masters (1995))Uzun yıllar New England'lı ailesinden uzak düşen Avukat Caroline Masters, yıllar sonra, cinayetle suçlanan yeğenini savunmak için doğup büyüdüğü ev...(devamı)
Katil'in 'K'si(K is for Killer (1994))Cinayetin resmi tanımı 'bir insanın başka bir insan tarafından meşru olmayan yollarla öldürülmesi'dir. Kimi zaman 'kasten' sözcüğü eklenir ve bunun...(devamı)
Jest'in 'J'si(J is for Judgement (1993))Aslında öyle dışardan baktığınızda ölü bir adamın öldürülmesiyle benim hayat hakkındaki görüşlerimi değiştiren olaylar arasında bir bağlantı olabil...(devamı)
İftira'nın 'İ'si(I is for Innocent (1992))Ölüm anında bütün hayatımın bir anda gözlerimin önünden geçmediğini itiraf etmek zorundayım. Ne bir tünelin ucunda beni çağıran bir ışık ne Öteki T...(devamı)
Esrarengiz'in 'E'si(E is for Evidence (1988))27 Aralık Pazartesi'ydi ve ben büromda oturmuş eşit miktarlarda asabiyet ve huzursuzluktan oluşmuş gayet kötü ruhsal durumumu düşünüyordum. Sinirli...(devamı)
Cinayet'in 'C'si(C is for Corpse (1986))Bobby Callahan'la o haftanın Pazartesi günü tanıştım. Perşembe günü ise artık ölmüştü. Birinin onu öldürmeye çalıştığına inanıyordu ve haklı çıkmış...(devamı)
Baskın'ın 'B'si(B is for Burglar (1985))Her şey olup bittiğinde, zamanında görüp farkedemediğiniz şeyler için kendinizi tokatlamak istersiniz. Bu belki de bende, özel detektiflik okulu di...(devamı)
Ateş''in 'A'sı(A is for Alibi (1982))Adım Kinsey Millhone. California eyaletinde özel detektiflik yapma ruhsatım var. Otuz iki yaşındayım, iki kere boşandım, çocuğum yok. Önceki gün bi...(devamı)
Kandaki Tel(The Wire In The Blood (1997))Kaybolan genç kızlar. Herkes onların evden kaçarak büyük şehrin çarklarına kapıldıklarını düşünüyordu. Çekici tavırlarının altında şeytani ve hasta...(devamı)
Temiz İş(Clean Break (1995))Kate Brannigan'ın güvenlik sistemini yerleştirdiği bir İngiliz malikânesinden değerli bir Monet tablosu çalınınca sert dedektif anında peşine düşüy...(devamı)
Kadın Genleri(Blue Genes (1996))Kötü geçen yalnızca Kate Brannigan'ın günü değil. Bütün bir haftası berbat. Sevgilisinin ölüm ilanı gazetelerde, bir sahtekârlık çetesini yakalama ...(devamı)
Galilee(Galilee (1998))Her ailenin bir sırrı vardır. Geary'ler de bu kuralın istisnası değildir. Rockefeller'lar kadar zengin, Kennedy'ler kadar parlak başarılara imza at...(devamı)