Joseph Wambaugh'nun Mavi Savaşçı romanı ve çevirisi çok güzeldir. ancak yazarın ikinci okuduğum kitabından sonra bende oluşan kanaat bu romanların bildiğimiz anlamda polisiye olmadığı yönünde. çünkü her ne kadar bu romanlarda polisler başrolde olsa da hikaye belli bir suç ve bu suçla alakalı muamma etrafında ilerlemiyor. daha çok polislerin hayatları, hissiyatları, yaşadıkları ilginç olaylar anlatılıyor. Gölge Protokol'ü de ne kadar kendimi zorlasam da bitiremedim. çevirisini de beğendiğimi söyleyemem.
çok hacimli bir kitap. 150 sayfa kadar okumama rağmen hikayenin içine giremeyince bıraktım. bu kitabın kötü olduğu anlamına gelmez ama bana hitap etmedi sanırım. polisiyede fazla ayrıntılı anlatım beni boğuyor. bu yüzden bitirmeden bıraktım. oysa bir başka Alman yazar Wolfgang Schorlau'yu çok sevmiştim.
Tanitimdan, evet van Veeteren'in ilk macerasi oldugu anlasiliyor ama nedense serinin yedinci kitabinin Ingilizce basligi secilmis. Isin ilginc tarafi ise 7. kitap bizde daha once Karambol adiyla basilmisti. Kitabin orijinal ismi Carambole olduguna gore birebir, gayet isabetli bir secim olmus. Ingilizceye cevirenler ise "Kurtlarin Saati" diye pek bir sairane takilmislar, bizimkiler de cok sevmisler ismi demek ki ;)
Kitap adlarindan, butun bu karisikliklardan bagimsiz Hakan Nesser'i tavsiye ederim. Bu kitap da (tabii eger tanitim bizi yaniltmiyorsa) ilki olmasina ragmen cok guzeldir, van Veeteren'i seveceksinizdir.