Ölüm İlacı(Kill Cure (1975))Zenci bir biyokimyacı... Solcu bir antropolog... Bir rock şarkıcısı ve Bangladeş'teki hasta çocukları kurtaracak diye bilinen mucizevi bir ilaç.
...(devamı)
Elmas Pazarı(Diamonds Bid (1967))Her şey Türkiye'deki bir polis karakolundaki rüşvet olayına tanık olmasıyla başladı...
Rüşvetin el değiştirdiğini, Ankara'da bir polis karakolun...(devamı)
Tetikçinin Listesi(Hit List (2000))İşte Block'tan unutmayacağınız bir kahraman daha: Şehirli, yalnız ve gerçekleşemeyecek hayallerinin hüznünü taşıyan bir tetikçi: John Keller.
Ke...(devamı)
Kipling'den Alıntı Yapmayı Seven Hırsız(The Burglar Who Liked to Quote Kipling (1979))Bernie Rhodenbarr 3
Yirmi yirmibeş yaşlarında olmalıydı. Yüzünün incelenecek o kadar küçük bir bölümü vardı ki, yaşını kestirmek doğrusu pek güçtü...(devamı)
Av Peşindeki Hırsız(The Burglar on the Prowl (2004))Bernie Rhodenbarr 10
Dostum Marty Gilmartin, "adam tam bir... Hepten bir..." Ellerini iki yana açıp başını sallayarak için çekti. "Söyleyecek sözc...(devamı)
Umduğunu Değil, Bulduğunu Yiyen Hırsız(Burglars Can't Be Choosers (1977))Bernie Rhodenbarr 1
Saat dokuzu birkaç dakika geçe Bloomingdale's alışveriş torbamı yüklenip kapıdan çıkarken, yüzü bir atı andıran uzun boylu sar...(devamı)
Mondrian Gibi Resim Yapan Hırsız(The Burglar Who Painted Like Mondrian (1983))Bernie Rhodenbarr 5
Barnegat Kitabevi'nde o gün işler pek hafifti ama aslında çoğu gün öyledir ya. Eski kitap satanlar ağır tempolu ve basit bir y...(devamı)
Kötüler Bile(Even the Wicked (1997))Matthew Scudder 13
Ağustos ayında bir Salı akşamı TJ'yle oturma odasında oturmuş İspanyolca yayın yapan kablolu kanallardan birinde iki adamın bir...(devamı)
Bir Dizi Ölü Adam(A Long Line of Dead Men (1994))Matthew Scudder 12
Yaşlı adam ayağa kalkarak kaşığını su bardağının alt kısmına vurduğu sırada saat dokuz civarında olmalıydı. Adamın çevresindeki...(devamı)
Kutsal Bar Kapandığında(When the Sacred Ginmill Closes (1986))Matthew Scudder 6
Morrissey'in Yeri'nde penceler siyaha boyanmıştı. Patlama, camları şangırdatacak kadar yüksek ve yakındı. Sohbetleri cümlenin or...(devamı)
Babaların Günahları(The Sins of the Fathers (1976))Matthew Scudder 1
Yaklaşık benim boyumda ama biraz daha toplu, iri bir adamdı. Kemerli ve çıkık kaşları hala siyahtı. Arkaya taranmış çelik girisi...(devamı)
Ölümün Ortasında(In the Mist of Death (1976))Matthew Scudder 3
Şehrin en güzel ayı Ekim'di. Son yaz sıcakları bitmiş, ısırıcı soğuklar henüz gelmemişti. Eylül'de yağmur yağmıştı, hem de çok a...(devamı)
Buzkıracağı Cinayetleri(A Stab in the Dark (1981))Matthew Scudder 4
Geldiğini görmedim. Armstrong'un Yeri'nde her zamarki arka masamda oturuyordum. Öğle kalabalığı dağılmış, gürültü azalmıştı. Rad...(devamı)
Ölmenin Sekiz Milyon Yolu(Eight Million Ways to Die (1982))Matthew Scudder 5
İçeri girdiğini gördüm. Kaçırmak olanaksızdı. Beyaza çok yakın sarı saçları vardı -çocuklarda sırma saç denilen türden. Onları k...(devamı)
Mezbahada Dans(A Dance at the Slaughterhouse (1991))Matthew Scudder 9
Beşinci rauntun ortalarına doğru mavi şortlu genç, rakibinin çenesine sağlam bir sol indirdi. Bunu başa vurulan iyi bir sağ izle...(devamı)
Bıçak Sırtı(Out on the Cutting Edge (1989))Matthew Scudder 7
Ne zaman hatırlasam, parlak mavi gökyüzünde pırıl pırıl güneşiyle her zaman mükemmel bir yaz günü olarak hayal ederim. Yazdı elb...(devamı)
Düşman(The Enemy (2004))"Ölümle sonuçlanan kalp krizinin nasıl bir şey olduğunu kimse bilemez. Doktorlar nekrozdan, pıhtılardan, oksijen yoksunluğundan ve tıkanan damarlar...(devamı)
Öldüren Kumpas(Killing Floor (1997)) Jack Reacher, sabahın erken saatlerinde, Georgia'da ıssız bir yol kavşağında otobüsten iner. Yalnızca eski bir plağın anısıyla yapılmış bir seçimd...(devamı)
Kanepe Atıştıran Kedi(The Cat Who Ate Danish Modern (1967))Jim Qwilleran, fırça bıyığının aşağı bükülü durmasından da anlaşılacağı üzere biraz canı sıkkın ve keyifsiz hazırlamıştı bekar kahvaltısını. Neskaf...(devamı)
Çenesini Tutamayan Kedi(The Cat Who Turned on and Off (1968))1 Aralık'ta savaş ilan etti hava. Önce buz gibi fırtınalarla şehri bombardımana tutmuş, arkasından dondurucu rüzgarlarla yerle bir etmişti. Hırsını...(devamı)
Brahms Dinleyen Kedi(The Cat Who Played Brahms (1987))Tecrübeli gazeteci Jim Qwilleran için kariyerinin en berbat anlarında gibiydi. Yıllar önce bir savaş muhabiri olarak çalışırken kumsalda yaylım ate...(devamı)
Suskun Şahit(Silent Witness (1996))Genç Tony Lord doğduğu evi terk ederek sevgilisinin vahşice öldürülmesinin acı anılarını geride bırakır. Şimdi, yirmi yedi yıl sonra, cinayetle suç...(devamı)
Birinci Dereceden Cinayet(Degree of Guilt (1992))Televizyonun en güçlü kadın muhabirlerinden Mary Carelli, Amerika'nın önde gelen romancılarından Mark Ransom'ı öldürmekle suçlanır. Savunması: Teca...(devamı)
Bir Çocuğun Gözleri(Eyes of a Child (1994))Ricardo Arias ağzında tabancayla ölü bulunur. Görünüme bakılırsa intihar, kanıtlara bakılırsa cinayet... Polis soruşturması, evi terk etmiş Terri P...(devamı)