Ölüm İlacı(Kill Cure (1975))Zenci bir biyokimyacı... Solcu bir antropolog... Bir rock şarkıcısı ve Bangladeş'teki hasta çocukları kurtaracak diye bilinen mucizevi bir ilaç.
...(devamı)
Elmas Pazarı(Diamonds Bid (1967))Her şey Türkiye'deki bir polis karakolundaki rüşvet olayına tanık olmasıyla başladı...
Rüşvetin el değiştirdiğini, Ankara'da bir polis karakolun...(devamı)
Büyük Kasaba(Small Town: A Novel of New York (2002))Block, türün yalnızca en iyi teknisyenlerinden değil, o aynı zamanda ahlak pusulanızı yüreğinizin ta içinden söküp alabilen, alnınızda parçaladıkta...(devamı)
Tetikçinin Listesi(Hit List (2000))İşte Block'tan unutmayacağınız bir kahraman daha: Şehirli, yalnız ve gerçekleşemeyecek hayallerinin hüznünü taşıyan bir tetikçi: John Keller.
Ke...(devamı)
Ölmeyi Bekle(Hope to Die (2001))Matthew Scudder 15
Byrne anahtarını çıkarıp kilide sokuyor. İki adam anahtarın kilitte döndüğünü işitiyor. Oturan adam ayağa kalkıyor, ayaktaki ka...(devamı)
Kipling'den Alıntı Yapmayı Seven Hırsız(The Burglar Who Liked to Quote Kipling (1979))Bernie Rhodenbarr 3
Yirmi yirmibeş yaşlarında olmalıydı. Yüzünün incelenecek o kadar küçük bir bölümü vardı ki, yaşını kestirmek doğrusu pek güçtü...(devamı)
Av Peşindeki Hırsız(The Burglar on the Prowl (2004))Bernie Rhodenbarr 10
Dostum Marty Gilmartin, "adam tam bir... Hepten bir..." Ellerini iki yana açıp başını sallayarak için çekti. "Söyleyecek sözc...(devamı)
Gönülçelen Hırsız(The Burglar in the Rye (1999))Bernie Rhodenbarr 9
Otelin lobisinin de, yere serili büyük şark işi halının da çok daha iyi günler gördüğü belliydi. Karşı karşıya duran Lawson ti...(devamı)
Kütüphanedeki Hırsız(The Burglar in the Library (1997))Bernie Rhodenbarr 8
Martın ilk Perşembe günü, öğleden sonra saat üçte Barnegat Kitabevi'nin hafta sonu tatiline soktum. Ucuzluk masamı içeri çekti...(devamı)
Kendini Humphrey Bogart Sanan Hırsız(The Burglar Who Thought He Was Bogart (1995))Bernie Rhodenbarr 7
Mayıs'ın son Çarşambası saat onu çeyrek geçe, güzel bir kadını bir taksiye bindirdim ve arkasından bakarak yaşamımdan ya da en...(devamı)
Spinoza Felsefesi Öğrenen Hırsız(The Burglar Who Studied Spinoza (1980))Bernie Rhodenbarr 4
Saat beş buçukta okumakta olduğum kitabı elimden bırakarak müşterileri dükkândan çıkarmaya başladım. Kitabın yazarı Robert B. ...(devamı)
Umduğunu Değil, Bulduğunu Yiyen Hırsız(Burglars Can't Be Choosers (1977))Bernie Rhodenbarr 1
Saat dokuzu birkaç dakika geçe Bloomingdale's alışveriş torbamı yüklenip kapıdan çıkarken, yüzü bir atı andıran uzun boylu sar...(devamı)
Dolaptaki Hırsız(The Burglar in the Closet (1978))Bernie Rhodenbarr 2
Bayan Henrietta Tyler, 'Gremercy Parkı zalim denizin ortasında bir vaha, şairin bizi uyardığı o oklardan ve sapanlardan kurtul...(devamı)
Mondrian Gibi Resim Yapan Hırsız(The Burglar Who Painted Like Mondrian (1983))Bernie Rhodenbarr 5
Barnegat Kitabevi'nde o gün işler pek hafifti ama aslında çoğu gün öyledir ya. Eski kitap satanlar ağır tempolu ve basit bir y...(devamı)
Polisiye Romanlar Okuyan Hırsız(The Burglar Who Traded Ted Williams (1994))Bernie Rhodenbarr 6
'Fena bir Baskın değil' dedi, 'Doğru dürüst bir de Ateş yoktur sanırım.' İtalikleri duymamıştım. Bunlar sesli vurgulama değil,...(devamı)
Kötüler Bile(Even the Wicked (1997))Matthew Scudder 13
Ağustos ayında bir Salı akşamı TJ'yle oturma odasında oturmuş İspanyolca yayın yapan kablolu kanallardan birinde iki adamın bir...(devamı)
Bir Dizi Ölü Adam(A Long Line of Dead Men (1994))Matthew Scudder 12
Yaşlı adam ayağa kalkarak kaşığını su bardağının alt kısmına vurduğu sırada saat dokuz civarında olmalıydı. Adamın çevresindeki...(devamı)
Şeytan Biliyor ki Ölüsün(The Devil Knows You're Dead (1993))Matthew Scudder 11
Eylül ayının son Perşembe'si Lisa Holtzmann, Dokuzuncu Cadde'de alışverişe çıktı. Evine üç buçukla dört arasında döndü ve kahve...(devamı)
Mezartaşları Arasında Gezinti(A Walk Among the Tombstones (1992))Matthew Scudder 10
Mart'ın, son Perşembe günü, sabah on buçuk ile on buçuk ile on bir arasında, Francine Huri kocasına bir süre dışarı çıkacağını ...(devamı)
Kutsal Bar Kapandığında(When the Sacred Ginmill Closes (1986))Matthew Scudder 6
Morrissey'in Yeri'nde penceler siyaha boyanmıştı. Patlama, camları şangırdatacak kadar yüksek ve yakındı. Sohbetleri cümlenin or...(devamı)
Babaların Günahları(The Sins of the Fathers (1976))Matthew Scudder 1
Yaklaşık benim boyumda ama biraz daha toplu, iri bir adamdı. Kemerli ve çıkık kaşları hala siyahtı. Arkaya taranmış çelik girisi...(devamı)
Cinayet ve Yaratma Zamanı(Time to Murder and Create (1977))Matthew Scudder 2
Birbirini izleyen yedi hafta boyunca her Cuma günü ondan telefon aldım. Orada olmadığım zamanlar bazılarına cevap veremedim. Ama...(devamı)
Ölümün Ortasında(In the Mist of Death (1976))Matthew Scudder 3
Şehrin en güzel ayı Ekim'di. Son yaz sıcakları bitmiş, ısırıcı soğuklar henüz gelmemişti. Eylül'de yağmur yağmıştı, hem de çok a...(devamı)
Buzkıracağı Cinayetleri(A Stab in the Dark (1981))Matthew Scudder 4
Geldiğini görmedim. Armstrong'un Yeri'nde her zamarki arka masamda oturuyordum. Öğle kalabalığı dağılmış, gürültü azalmıştı. Rad...(devamı)